ÇİMENTO SEKTÖRÜ ...ÇİMENTO SEKTÖRÜ... Türk çimento sektörünün Dünya’da ve Avrupa’da büyüklüğüne baktığımızda Avrupa’da üretimde lider konumdaki ülkedir. Dünya’da ise Çin, Hindistan, ABD ve İran’ın ardından 5. Sırada yer almaktadır. Toplamda 67 tesis faaliyet göstermektedir. (49 entegre ve 18 öğütme tesisi). İhracat tarafına baktığımızda Dünyada İran’dan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Kentsel dönüşüm, mütekabiliyet, 2B gibi yasal düzenlemeler, gerçekleştirilen konut, büyük inşaat projeleri, dev alt yapı yatırımları ile olumlu geçen hava koşullarının da etkisi ile sektör 2013 yılında %12 büyüme gerçekleştirdi. 2014 yılına baktığımızda talebin odağında altyapı yatırımları olmaya devam etti. İzmit körfez geçişi, 3.boğaz köprüsü, Çukurova havalimanı, İstanbul metro projeleri, Melen, Artvin, Ayvalı, Ilısu barajlarının yıl boyunca talebin ana merkezleri olmaya devam etti. 2013 yılında üretim 75 milyon ton, tüketim 63.5 milyon ton olarak gerçekleşti. İç talep üzerindeki kapasite fazlası olan 12.5 milyon ton ihraç edildi. Özellikle Suriye’de yaşanan karışıklık, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde meydana gelen sosyal ve siyasi karışıklıklar sektör ihracatını olumsuz etkilemiştir. Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülkeler Batı ve Kuzey Afrika ülkeleri, Brezilya, Güney Amerika, Rusya. 2014 ilk çeyrekte Türkiye %4.3 büyürken sektör %5.2 büyüme gösterdi. Büyüme üzerinde Mart 2014 yerel seçimleri öncesinde inşaat sektörünün canlanması, olumlu giden hava koşulları, maliyetler üzerinde etkili olan elektrik ve petrokok fiyatlarının önceki yıllara paralel bir seyir izlemesi, kapasite kullanım oranlarında görülen artış etkili oldu. 2014 ilk çeyrekte %4.3 büyüme kaydedilmişti fakat 2. Çeyrek ve 3. Çeyrek büyüme oranlarına baktığımızda büyümenin yavaşladığını görmekteyiz. (2.çeyrek:%2.1, üçüncü çeyrekte %1.7)Sıkı para politikası ve makro ihtiyati tedbirler nedeniyle yavaşlayan iç talep, en büyük ticaret ortağımız olan AB’deki ekonomik durgunluk, jeopolitik riskler, ihracat pazarımız olan Irak’ta yaşanan karışıklıklar, uluslararası sermaye girişlerinde görülen azalma, ülke içinde görülen siyasi karışıklıklar gibi hususlar ekonomik büyümede olduğu gibi sektör gelişimi üzerinde olumsuz yönde etkili oldu. TÇMB (Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği) verilerine göre 2014 yılı Ağustos ayında çimento üretimi geçen yılın aynı ayına oranla % 0,37 oranında artış göstermiştir. Bu dönemde üretilen çimentonun yaklaşık %11’i ihracata gitmiştir. Yine bu dönemde iç satışlarda % 6,49 artış yaşanırken, çimento ihracatı % 27,90 oranında düşmüştür. Sektör, 2014 yılına çok yüksek bir satış artışı ile başlamıştı. Mevsim normallerinin üstündeki hava şartları ve devam eden büyük inşaat projelerinin bu artışta büyük rol oynadı. İç satışta yaşanan yüksek artış oranlarının, Haziran ayı itibariyle düşüşe geçmeye başladı ve Ramazan etkisi ile bu düşüş Temmuz ayında da devam etti. 2015 yılı ilk yarıda enerji maliyetlerinde görülen düşüş, Haziran 2015 seçimleri öncesinde alt yapı yatırımlarının artış göstermesi, sektörde yer alan şirketlerin temettü beklentisi, 2013-2014 yıllarında başlanan büyük projelerin devam etmesi sektöre canlılık kazandırabilir. 2015 yılının ikinci yarısında ise FED’in faiz artırımına gideceği beklentisi, seçim sonrasında altyapı yatırımlarının nispeten düşme olasılığı, sektördeki şirketlerin dağıtmış oldukları temettülerin hisse fiyatlarına olan etkisi ile sektörde ilk yarıda görülen canlılıkta bir miktar gerileme görülebilir. Maliyet yönetimi sektör gelişimi için önem arz ediyor... Sektörde maliyetlerin %50’den fazlasını yakıt ve elektrik olmak üzere enerji oluşturmaktadır. Bu nedenle maliyet yönetimi ve enerji, sektör açısından önem arz etmektedir. Büyük bölümü ithal girdiler olan kömür ve petrokok fiyatlarındaki, kurlardaki yukarı yönlü değişimler, elektrik fiyatlarındaki artışlar sektörün kapasite kullanımını ve rekabet gücünü olumsuz yönde etkileyebilecek gelişmelerdir. Elektrik enerjisi toplam üretim maliyetlerinin %25’ini oluşturmaktadır. Ekim 2014'e kadar özellikle kur kaynaklı maliyet artışı olmasına rağmen elektrik fiyatlarına zam yapılmamış, bu da sektör için avantaj sağlamıştır. Ancak artan maliyet baskısı, 2012 Ekim ayından itibaren yatay seyreden elektrik fiyatlarına, Ekim 2014’te %9’luk fiyat artışı olarak yansımıştır. Elektrik fiyatlarındaki bu artış üretim maliyetlerini yaklaşık olarak %2 düzeyinde artırmaktadır. 2014 yılının son çeyreği itibariyle petrol fiyatlarının sert bir şekilde düşmesi sektör üzerinde olumlu etkiler bıraktı. Maliyetler üzerinde etkili olabilecek bir diğer unsur kurların volatil hareket etmesidir. Kurların yükselme eğilimine girmesi sektörü olumsuz etkileyecektir. Maliyetlerin %30’unu oluşturan koklaştırılmış kömürün (petrokok) tamamı yurt dışından tedarik edilmektedir. 2012 yılının ilk yarısından bu yana petrokok fiyatlarında bir düşüş görülmektedir. Petrol fiyatlarında görülen düşüşün etkisiyle beraber petrokok fiyatlarının düşüş eğiliminde olmasını bekliyoruz. Çeyreksel bazda mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış üretim endeksinde 2012 yılından itibaren yükselen trend devam etmektedir. Bir önceki çeyreğe göre %0.3’lük artış kaydedilmiştir. Çeyreksel bazda hazırlanmış olan mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış ciro endeksinde ise yukarı yönlü trend 2012 yılından itibaren devam etmekle birlikte 2014-2. Çeyrekte görülen düşüş dikkat çekicidir. Bir önceki çeyreğe göre %5.9 azalış görülmektedir. Türkiye konut fiyat endeksini incelediğimizde 2010 yılından itibaren yukarı yönlü trend devam etmektedir. Yükseliş trendi Ocak 2013’den sonra birim fiyattan biraz daha hızlı olmaya başlamıştır. 2010 yılında 100 endeksleme yapılarak çizilen grafikte, 2014 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,79 oranında artarak 164,00 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,32 oranında artan TKFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 5,93 oranında artmıştır. Metrekare başına konut değeri olarak hesaplanan birim fiyatlar 2013 yılı Eylül ayında 1271,84 TL/m2 iken 2014 yılı Eylül ayında 1459,55 TL/m2 olarak gerçekleşmiştir. 2013-2014 yılında büyüme gösteren çimento sektörünün 2015 yılında devam eden alt yapı projeleri ile sektörel canlılığını koruyacağını düşünmekteyiz. 2015 yılı ilk yarıda genel seçim öncesinde alt yapı yatırımlarında beklenen artış, Petrol ve türevlerinin fiyatlarındaki düşüşün maliyetleri düşürmesi sektörü olumlu yönde etkileyerek sektörel büyümeye ivme kazandıracaktır. 2015 yılının ikinci yarısında ise FED faiz artırımının gelebileceği ve seçimler sonrasında iç talebin zayıflayacağı beklentisi ile sektördeki büyümede daralma görülebilir. |
5107 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |